İznik Ultra Maratonu 140 km 2017
Ultra uzun mesafe koşularına başladığım 2015 yılından bu
yana ilk kez koşu raporu yazıyorum. Belki de bitirdiğim en uzun mesafe olması
bunda etken olmuştur. İlk ultra koşum olan Kapadokya Ultra 2015 60km dan sonra mesafeleri
devamlı arttırdım. İznik Ultra 2016 90km sonra Kapadokya Ultra 2016 110km ve
nihayet İznik Ultra 2017 140km.
Kapadokya Ultra 2016'dan sonra İznik çalışmalarına Aydos
ormanında Aydos 537 koşu grubumuzla başladım. Hafta sonları ormanda çalışmalarımızı
koşunun bir hafta öncesine kadar sürdürdük. İznik Ultra Maratonu günü geldi çattı. İznik Ultra
140 km koşusu 22 Nisan cumartesi geceyarısı 00.00 da başlayacağından 21 Nisan
cuma günü öğleden önce ailecek İznik'e vardık. Kayıt işlemlerini tamamladıktan
sonra otelde dinlenmeye geçtim.
Cuma gecesi saat 23.30 gibi geçen seneden farklı olarak yeri
belediye önüne alınan start alanına vardım. 140 km koşusuna Aydos grubumuzdan
Mehmet Ali Ok, Nurkan Kurt ve Alp Aslan ile birlikte başlayacaktık. Ayrıca bizi
uğurlamaya gelen grubumuzun diğer üyeleri Erhan Çetin, Alpay Dede, Turgut Baş,
Serdar Ülker, Alper Kılavuz, Onur Azcan'a teşekkür ederim. Heyecanlı bekleyiş
sona erdi ve saat tam 00.00 da koşuya başladık.
İznik surlarından çıkarak 140'km lik yarışa başladık. İlk
km'lerde pace'lerimi düşük tutmaya çalışsamda koşucular daha birbirinden
kopmadıkları için hızımızı düşüremedik. Nurkan'la birlikte beraber koşuyu
90.km'deki Narlıca istasyonuna kadar sürdürdük. Yanımızda ayrıca Nurkan'ın
arkadaşı İbrahim Aytekin'de vardı. Gece boyunca dropbag noktası olan 55.
km'deki Örnekköy istasyonuna kadar, koşma ve tırmanma temposunda koşumuza devam
ettik. Örnekköye kadar olan yarışın ilk yarısında Boyalıca ile Ilıca
istasyonları arasındaki dik yokuş dışında genelde düz bir rotada devam ettik.
Örnekköy istasyonuna sabah saat 07.38 gibi vardık. Daha
önceki Kapadokya 110k tecrübeme dayanarak dropbag istasyonları ultracılar için
çok önemlidir. Üstüne değiştirebileceğin ve diğer istasyonlara göre daha fazla
kalarak yemek yiyebileceğin ve dinleceğin istasyondur. Örnekköy istasyonu yemek
konusunda iyiyken üstümüzü değişirebileceğimiz kapalı bir mekanın olmaması
ciddi bir eksiklikti. Umarım önümüzdeki sene bu sorun yaşanmaz.
Örnekköy istasyonunda enerji depolamış olarak Nurkan Kurt,
Alp Aslan ve İbrahim Aytekin ile çıkış yaptık. Kısa bir süre sonra Alp
ayağındaki ağrılarından dolayı hızını yavaşlatarak geride kaldı. Sölöz
istasyonuna kadar çoğunlukla koşarak rahat bir şekilde vardık, aradaki dere
geçişi yarışın en zevkli anlarından biriydi. Bence yarışın zor kısımları Sölöz
istasyonundan sonra başlıyordu. Sölöz ile Narlıca ve Narlıca ile Müşküle
arasındaki tepe tırmanışları koşucuları her zaman zorlamaktadır. Sölöz ile
Narlıca arasında tırmanışları hızlı yürüme modunda Narlıca inişte koşarak
tamamladık. Narlıca istasyonuna yaklaşırken Aydos 537 grubumuzdan 90k' ya
katılan Turgut Baş yetişti. Biraz beraber gittikten sonra Turgut devam etti.
Narlıca istasyonunda biraz daha uzun kalarak ikmallerimiz tamamlayarak, Müşküle
istasyonuna doğru yola çıktık.
Yarışın diğer zor kısmı Müşküle istasyonu çıkışında hemen
başlayak tırmanış kısmıdır. Tırmanış ve zeytin ağaçları arasındaki dik inişlerde
ben, Nurkan ile İbrahim'in arkasında kalmaya başladım, kısa bir süre sonra
onlardan koparak yalnız devam etmeye başladım. Narlıca istasyonunda dengeli
beslenmeyle nispeten rahat çıkış yaparken diğer istasyona yaklaşırken yanımdaki
yiyeceklerden yeterli almadığımdan dolayı güçten düşmeye başlamıştım. Su almayı
asla ihmal etmiyordum. Müşküle ile Süleymaniye arasında yorgunluğum iyice
artmaya başlamıştı, özellikle tepe çıkışlarında beni fazlasıyla zorluyordu.
Yeni bir taktik uygulamaya başladım, yorgunluğu beynimden atıp ayaklarıma
odaklanmaya çalıştım ve vücudumun beynime rağmen yapabileceğini söylemeye
başladım. Bu taktik sayesinde biraz daha rahatlamıştım.
Saat 18.58' de Süleymaniye istasyonuna vardım. 106 km geride
kalmıştı, yorgunluk artmaya başlamıştı, bir yandan Süleymaniye istasyonuna
geldiğim için seviniyordum ama en zorlu kısmın Süleymaniye istasyonundan sonra
başlayacağını bilmiyordum.
Kısa bir beslenmeden sonra vakit kaybetmemek için hemen
istasyondan ayrıldım. İstasyonun çıkışında yağmur hafiften başlamıştı.
Süleymaniye ile Derbent arasındaki Kirazlıyayla'dan itibaren yağmur
şiddetlenmeye başlamış ve hava iyice kararmıştı. Benim için yarışın en zor
kısmı Kirazlıyayla Derbent arası oldu. Kirazlıyayla çıkışında yağmur
şiddetlendi ve sis bastırmaya başlamıştı. Benden önce giden 140k koşan Gürsel
Solmaz ile 90k koşucusu Murat Akan'a yetiştim. Bundan sonra bu en zor kısmı yarışı bitirene kadar beraber
koşacaktık. Yağmur, sis ve çamur Derbent 'e ulaşmamızı zorlaştırıyordu.
Birbirimize destek olarak yol alıyorduk ama Derbent ışıkları bir türlü
gözükmüyordu. Soğuk ileklerime kadar işliyordu, sonunda benim için yarışın en
güzel anı geldi, Derbent'in cılız ışıklarını gördük. Son istasyon olan Drebent
istasyonuna vardığımızda cut off'a daha iki saat otuz dakika vardı. İstasyona
vardığımda sağ ayağım ve alt çenem istemsiz titremeye başlamıştı çünkü durduğum
anda üşümeye başlamıştım. İstasyonda
bizi karşılayan Aykut Çelikbaş'ın desteğine ve yardımlarına teşekkür etmek
istiyorum. Ekip olarak istasyondan hemen çıkma kararı aldık, amacımız koşarak
ısınmak ve cut off'dan önce finiş çizgisini geçmekti.
Aklımda Derbent çıkışından itibaren yokuş aşağı koşacağımız
kalmıştı ama öyle olmadığını hemen anladım. Yağmur, yoğun sis ve çamurlu
arazide hızla ilerlemeye çalışırken alt çenem titremeyi durduramıyordum, durmak
felaketti, geri dönmek imkansızdı tek yol ilerlemekti ve olabildiğince hızla
ilerlemeye çalışıyorduk. Bir türlü gözükmeyen İznik ışıkları sonunda gözüktü ve
artık yokuş aşağıya koşmaya başladık. İznik şehir merkezine indiğimizde cut
off' a yarım saat kalmıştı, son enerjimizi kullanarak depara kalktık. Ben bile
hala 135 km sonra son 5 km'yi nasıl bu kadar hızla koşabildiğime inanamıyorum.
İyiki de koşmuşuz bu sayede cut off'a 2
dakika kala bitirme çizgisini geçtik.
140 km'yi bitirmenin mutluluğu bütün yorgunluğumu
unutturmuştu. Derbent öncesinde kendi kendime ne işim var bu yarışta derken
şimdi 140 km'yi bitirmenin dayanılmaz mutluluğuna doyasıya yaşamaktaydım.
Bundan sonra en büyük
hedefim 31 Ağustos 2017'de Fransa'da
yapılacak 119 km ve 7200 m irtifa kazanımlı TDS yarışını bitirmek. Bütün
hazırlıklarımı bu yarışa göre yapacağım.
İznik Ultra 2017 yarışına katılan başta Aydos 537 koşu
arkadaşlarım olmak üzere bütün yarışcıları tebrik ediyorum. Ayrıca
istasyonlarda bize yardımlarının esirgemiyen yarış ekibinede içtenlikle teşekkür ediyorum.